Psikolojik Danışmanlık
Çocuklarda hakim olan düşünce tarzı somut düşüncedir. İletişimde bu durumu göz önünde tutmak gerekir. Çocukların ruhsal yapıları geliştikçe, iç dünyalarını ve isteklerini genellikle en çok değer verdikleri kişilerden yani ebeveynlerinden gizli tutmaya çalışırlar. Bu sosyalleşmenin temel adımıdır.
Artık bireyselleşmeye başlamıştır, kendi iç dünyaları özelleşiyordur. Bu süreç ergenlik döneminde son şeklini alacaktır. Sosyalleşme sürecinde yanlış hatırlama, bastırma, gerekli şeyleri unutma, var olmayan gerçekler uydurma gibi davranışlar görülebilir.
Çocuk sıkıntılarını kelimeler yerine bedensel hareketlerle gösterme yolunu seçebilir. Birçok çocuk ruhsal sıkıntısını ya da okula gitme, ders çalışma, ödev yapma gibi gerçeklikleri bulantı, halsizlik, baş ve karın ağrıları gibi somatik belirtilerle yansıtma yapabilir. Çocuklar bu dönemde kendilerini diğerleriyle karşılaştırma ve eksik yanlarını görme yeteneğini de kazanırlar. Tüm dikkatleri oyun üzerinde yoğunlaşmıştır ve kendi ihtiyaç ve sorumlulukları ile arkadaş grubu arasında denge kurma çabasındadırlar. Bu dönemde çocuklar halen ebeveynlerini idealize etmekte ve onları gözünde büyütmektedir.
Aileler bunu iyi değerlendirebilirse çocukların ruhsal ve kişilik yapılarında sağlam bir temel oluşturabilirler. Ancak yaşantının farklı dinamikleri içinde ebeveynler bu durumu ihmal ettiklerinde ya da nasıl tepkiler vereceklerini bilemediklerinde psikoterapi süreci çocuğa ve aileye yardımcı olabilmektedir.